a. Tenkise tâbi kazandırmalar
3. Sağlararası kazandırmalar
a. Tenkise tâbi kazandırmalar
Madde 565 - Aşağıdaki karşılıksız kazandırmalar, ölüme bağlı tasarruflar gibi tenkise tâbidir:
1. Mirasbırakanın, mirasçılık sıfatını kaybeden yasal mirasçıya miras payına mahsuben yapmış olduğu sağlararası kazandırmalar, geri verilmemek kaydıyla altsoyuna malvarlığı devri veya borçtan kurtarma yoluyla yaptığı kazandırmalar ya da alışılmışın dışında verilen çeyiz ve kuruluş sermayesi,
2. Miras haklarının ölümden önce tasfiyesi maksadıyla yapılan kazandırmalar,
3. Mirasbırakanın serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar ve ölümünden önceki bir yıl içinde âdet üzere verilen hediyeler dışında yapmış olduğu bağışlamalar,
4. Mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar.
I-) Yargı Kararları:
1-) YİBK, T: 01.04.1974, E: 1974/1, K: 1974/2:
“… Bir kimsenin; mirasçısını miras hakkından yoksun etmek amacıyla, gerçekte bağışlamak istediği tapu sicilinde kayıtlı taşınmaz malı hakkında Tapu Sicil Memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olduğunun gerçekleşmiş bulunması halinde, saklı pay sahibi olsun ya da olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılarının, görünürdeki satış sözleşmesinin Borçlar Kanunu`nun 18. maddesine dayanarak muvazaalı olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de şekil koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek dava açabileceklerine ve bu dava hakkının geçerli sözleşmeler için söz konusu olan Medeni Kanun`un 507. ve 603. maddelerinin sağladığı haklara etkili olmayacağına … karar verildi.” (RG. 30.05.1974; S: 14900).
2-) YİBK, T: 13.01.1975, E: 1974/7, K: 1975/1:
“… Miras bırakanın saklı pay kurallarını gidermek amacı ile yaptığı temlikî tasarruftan sonra, bundan yararlanan kişinin, miras bırakanın bilgi ve talimatı dışında sırf saklı pay sahibi mirasçıları bu haklarından yoksun kılmak için, durumu bilen üçüncü kişilere taşınmazları temlik etmesi halinde, kötü niyetli bu kişilere karşı saklı pay sahibi mirasçılar tarafından tenkis davası açılabileceğine … karar verildi.” (RG. 02.04.1975; S: 15196).
3-) Y. 16. HD, T: 08.11.2010, E: 2010/8018, K: 2010/6486:
“… Davacılar; tarafların ortak miras bırakanı olan Ali İhsan U.’un ölüm tarihinin 08.11.2007 olduğunu, davacıların murisin ilk eşinden olma çocukları, davalının ise murisin ikinci eşi olduğunu, murisin davacılardan mal kaçırmak, onları miras haklarından mahrum bırakmak amacıyla Ödemiş, Çaylı Kasabası 542 sayılı parselde bulunan incir bahçesini, davalıya 27.05.1993 tarihinde rücu şartı ile bağışladığını, bu temlik sonucunda saklı paylarının zedelendiğini belirterek, tenkis taleplerinin kabulüyle davacıların saklı paylarına yapılan tecavüz oranında davalı adına olan tapu kaydının iptali ile veraset ilamındaki hisseleri oranında davacılar adına tapuya tesciline, bu mümkün olmazsa faizi ile birlikte bedele karar verilmesini istemiştir. …
Miras bırakan davaya konu 542 sayılı parseli, 27.05.1993 tarihinde davalı eşi Nasiye’ye rücu şartı ile bağışlamıştır. Miras bırakanın, serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar ve ölümden önceki bir yıl içinde adet üzere verilen hediyeler dışında yapmış olduğu bağışlamalar, bağışlamadaki kastına bakılmaksızın tenkise tabidir. (T.M.K.md. 565/3) … Mirasçılar arasında eş varsa, sağ eşin miras payına eşit olan saklı payı net tereke tutarından indirildikten sonra geriye kalan üzerinden tasarruf nisabı ve alt soyun saklı payının hesaplanması gerekir. Toplanan delillere göre; miras bırakanın eşi sağ olup, tenkise konu olan temlik eş yararına yapılmıştır. Lehine kazandırma yapılan davalı eş de mirasta saklı pay sahibi olduğundan, ona yapılan kazandırma tutarından kendi saklı payı indirildikten sonra, tenkise tabi kazandırma miktarının dikkate alınması gerekmekte olup, kabule göre de hatalı olarak belirlenen sabit tenkis oranı bulunduktan sonra, Belediyeden alınan cevabi yazıda davaya konu taşınmazın sabit tenkis oranında bölünemeyeceği belirtilmesine karşın, davalının taşınmazın aynını tercih ettiği belirtilmek suretiyle, davacılar yararına belirlenen bu sabit tenkis oranında pay verilmesi de hatalıdır. …”
4-) Y. 2. HD, T: 01.03.2007, E: 2007/1353, K: 2007/3152:
“… Mahkemece, ölünceye kadar bakma aktinin iptali davası reddedilmiş; tenkis isteği kabul edilmiştir.
Ölünceye kadar bakma akti gereğince temlik 28.10.1986 günü yapılmış; muris 16.08.2003 tarihinde vefat etmiştir.
Türk Medenî Kanunu’nun 565. maddesinde miras bırakanın hangi sağlar arası kazandırmaları hakkında tenkis istenebileceği açıklanmıştır. Bu maddenin 4. fıkrasındaki şartlar, kesin bir biçimde ispatlanmadıkça miras bırakanın yaptığı ölünceye kadar bakma akitleri ivazlı tasarruflardan olup, tenkisi istenemez. Ölünceye kadar bakma akti, niteliği itibariyle güvence sağlayan bir akittir. Bakıp gözetme borcunun kapsamı ne aktin başında ne de devamı sırasında belli olmayıp, bakım alacaklısının hayatı boyunca oluşacak şartları tayin eder. Esasen ölünceye kadar bakma aktini hizmet aktinden ayıran unsur da bu yöndür.
Borçlar Kanunu’nun 511. maddesi, bakım alacaklısı yönünden gerçek kişi olması dışında özel bir nitelik öngörmemiştir. Bakım alacaklılarının akit anında özel bakıma muhtaç durumda olmasını aramak, kanunda bulunmayan bir unsur ilave etmek olur. Aksi kararlaştırılmadıkça aktin, bakım alacaklısına sağladığı menfaatler sosyal duruma uygun ikamet, beslenme ve giyinme, görüp gözetme gibi ihtiyaçlarının karşılanmasıdır B.K. 514. Bu ihtiyaçların karşılanmasını sağlayacak maddi desteğin ne olacağını önceden kestirmek mümkün olamaz. Hayatın idamesi için gerekli asgari şartları sağlayacak nafakaya borçlu olabilecek kimse ile ölünceye kadar bakma akti yapmayı engelleyen bir kanun hükmü yoktur.
Kaldı ki bu aktin hedefi nafaka veya ahlaki görevleri kadar bir maddi destek elde etmek değil, tarafların bilhassa bakım alacaklısının sosyal durumuna uygun bir bakım elde etmektir. Bu sebeplerle mirasçı olabilecek kimselerle yapılmış olan ölünceye kadar bakma aktinin in’ikadı sırasında özel bakıma muhtaç bulunmamak veya akitten sonra çok kısa yaşamak, bu aktin saklı pay kurallarını bertaraf maksadına matuf olduğunu kabule yeterli değildir. Sözleşmesinin saklı pay kurallarını bertarafa yönelik olduğu yönünde başka bir delil yokken tenkise karar verilmesi doğru bulunmamıştır....”
5-) Y. 2. HD, T: 30.11.2006, E: 2006/17071, K: 2006/16646:
“… Dava konusu 6 nolu parselin 1/4 payı 14.01.1980’de murisin oğlu Tevfik’e, 1/4 payı oğlu Sami’ye, 1/4 payı da kızı Makture’ye satış suretiyle, 35 numaralı parsel de 13.05.1993’de miras bırakan eşine bağış yoluyla intikal etmiştir. Toplanan delillerden özellikle çocukların yaşları ve ikinci eş faktörü dikkate alındığında bu satışların gerçek satış olmayıp bağış olduğu ve bu işlemlerin saklı paya tecavüz kastıyla yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece tenkis hükümleri çerçevesinde değerlendirme yapılıp sonucu uyarınca karar verilmesinin düşünülmemesi usul ve yasaya aykırıdır. …”
II-) Türk Kanunu Medenîsi:
3- Ölüme bağlı olmıyan teberrular
a) Envaı
Madde 507
Aşağıdaki tasarruflar, ölüme bağlı teberrular gibi tenkise tabidir.
1- İadeye tabi olmamak üzere miras hissesine mahsuben cihaz, teessüs masrafı yahut mal terki şeklinde vâki ölüme bağlı olmayan teberrular.
2- Miras haklarının berveçhi peşin tasfiyesi maksadiyle yapılan teberrular.
3- Bağışlayanın 1, kayıtsız ve şartsız rücua hakkı olan bağışlamalar ile âdet üzere verilen hediyeler müstesna olarak, vefatından evvelki bir sene içinde yapılmış bağışlamalar.
4- Mahfuz hisse kaidelerini bertaraf etmek kasdiyle yapıldığı aşikâr olan temlikler.
III-) Madde Gerekçesi:
Yürürlükteki Kanunun 507 nci maddesini karşılamaktadır.
Maddenin konu ve kenar başlıkları içeriğine ve amacına uygun olarak değiştirilmiştir.
Madde dört bent hâlinde arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır.
Maddenin (3) numaralı bendinde yer alan “serbestçe dönme hakkı saklı tutularak yapılan bağışlamalar” kavramı geniş yoruma elverişli bir ifadedir. Yargıtay kararlarında buraya intifa hakkı saklı tutularak yapılan bağışlamaların da girdiği kabul edilmektedir. Maddeye bu hususu da kapsayacak bir ifade eklenmesi düşünülmüşse de metnin söz konusu hususu da kapsadığı dikkate alınarak bu eklemenin gereksiz olduğu kabul edilmiştir.
IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:
1-) ZGB:
3. Bei Verfügungen unter Lebenden
a. Fälle
Art. 527
Der Herabsetzung unterliegen wie die Verfügungen von Todes wegen:
1. die Zuwendungen auf Anrechnung an den Erbteil, als Heiratsgut, Ausstattung oder Vermögensabtretung, wenn sie nicht der Ausgleichung unterworfen sind;
2. die Erbabfindungen und Auskaufsbeträge;
3. die Schenkungen, die der Erblasser frei widerrufen konnte, oder die er während der letzten fünf Jahre vor seinem Tode ausgerichtet hat, mit Ausnahme der üblichen Gelegenheitsgeschenke;
4. die Entäusserung von Vermögenswerten, die der Erblasser offenbar zum Zwecke der Umgehung der Verfügungsbeschränkung vorgenommen hat.
2-) CCS:
3. A l’égard des libéralités entre vifs
a. Cas
Art. 527
Sont sujettes à réduction comme les libéralités pour cause de mort:
1. Les libéralités entre vifs faites à titre d’avancement d’hoirie sous forme de dot, d’établissement ou d’abandon de biens, quand elles ne sont pas soumises au rapport;
2. Celles qui sont faites à titre de liquidation anticipée de droits héréditaires;
3. Les donations que le disposant pouvait librement révoquer et celles qui sont exécutées dans les cinq années antérieures à son décès, les présents d’usage exceptés;
4. Les aliénations faites par le défunt dans l’intention manifeste d’éluder les règles concernant la réserve.
V-) Yararlanılabilecek Monografiler:
Rona Serozan; Sağlararası İşlem Yoluyla Ölüme Bağlı Kazandırmalar, İstanbul, 1979.
Cem Akbıyık; Karma Bağışlama Kavramı ve Miras Hukukundaki Yeri, İstanbul, 1997.
Yaşar Karayalçın; Mirasbırakanın Muvazaası mı? Tasarruf Özgürlüğü ve Saklı Payın Korunması mı? Bir Tartışma, Ankara, 2000.
Cihan Yüksel Hatipoğlu; Murisin Mirasçılar Aleyhine Yaptığı Sağlararası Muvazaalı Muamelelerin Hukuki Sonuçları, Ankara, 2004.
Esra Eviz; Muris Muvazaası, İstanbul, 2019.
Selin Sert Şütçü; Miras Bırakanın Muvazaalı Hukuki İşlemleri ve Sonuçları, Ankara, 2019.
Semih Akkök; Türk Hukuku’nda Miras Bırakanın Muvazaalı İşlemleri ve Buna Bağlanan Hukuki Sonuçlar, İstanbul, 2020.
Cem Akbıyık; Karma Bağışlama Kavramı ve Miras Hukukundaki Yeri, İstanbul, 2021.
1 743 sayılı Türk Kanunu Medenîsi’nin 507. maddesinin 3. bendinin Düstur’da yayınlanan ilk metninde yer alan “… hibe edenin …” ve “… hibeler …” ifadeleri 1424 sayılı ve 18.04.1929 tarihli İcra ve İflâs Kanunu’nun 343. maddesi uyarınca sırasıyla “… bağışlayanın …” ve “… bağışlamalar …” şeklinde değiştirilmiştir (RG. 04.05.1929; S: 1183).